Bolu Mutlu Son
Bolu Mutlu Son
Turner Miranda’yı göğsüne bastırdı, göbeÄŸine fazla baskı uygulamamaya çalışarak, onu kollarının arasında sıkabildiÄŸince sıktı. Bolu Mutlu Son “Bu senin hatan deÄŸil, tatlım.” “Evet, biliyorum ama yine de üzgünüm iÅŸte. Seni korkunç derecede özlüyorum.” Miranda sesini alçaktı. “bazen o denli derinlere iniyordun ki, Bolu Mutlu Son sanki yüreÄŸime deÄŸiyor ÅŸeklinde oluyordun. En çok da onu özlüyorum.” “bu ÅŸekilde konuÅŸma, ” dedi boÄŸuk bir sesle.”Özür dilerim.” “Ve Tanrı aÅŸkına özür dilemeyi bırak.” Miranda azca kalsın kıkırdayacaktı.
“Ben – hayır, o saslımü geri alıyorum. Özür dilemiyorum ama sen böyle bir durumda olduÄŸun için üzülüyorum. Bu bana hiç adil görünmüyor.” “Bu adil olmaktan öte bir ÅŸey. Benim saÄŸlıklı bir karım ve güzel bir bebeÄŸim var. Tek yapmam gereken birkaç aylığına kendimi tutmam.” “fakat bunu yapman gerekmiyor, ” diye mırıldandı Miranda bir teklifi varmışçasına ve eli Turner’ın pantolonundaki düğmelere gitti. “Bunu yapman gerekmiyor.” “Miranda, yeter. Bunu kabul edemem.” “Bunu yapman gerekmiyor, ”
Bolu Mutlu Son
diye tekrarladı Miranda ve bir taraftan da Turner’ın zaten dışarıda olan gömleÄŸinin eteklerini yukarıya sıyırdı ve karnını öptü. “Ahh – ne, Tanrım, Miranda, ” diye inledi Turner boÄŸuk bir sesle. Miranda’nın dudakları daha da aÅŸağılara indi. “Oh, Tanrım! Miranda!” 7 MAYIS 1820 Ben bir utanmazım. Ama kocam bundan ÅŸikâyetçi deÄŸil. ON SEKİZİNCİ BÖLÜM Turner karısının alnına yumuÅŸak bir öpücük kondurdu. “Benim yokluÄŸumda her ÅŸeyin yolunda gideceÄŸinden kararlı misin?” Miranda yutkundu ve başını salladı, dökmemeye yemin etmiÅŸ olduÄŸu yaÅŸlarını gözlerini kırpıştırarak gizlemeye çalışıyordu. Gökyüzü hâlâ karanlıktı ama Turner Londra’ya gitmek için erkenden yola çıkmak istiyordu. Miranda yatağın içinde oturmuÅŸ, ellerini karnının üstüne yerleÅŸtirmiÅŸ, onun giyinmesini izliyordu. “UÅŸağına ÅŸimdi inme inecek, ” dedi Miranda, Turner’ı alaya almaya çalışarak.
“Kendi başına giyinmeyi bilmediÄŸini zannedecek.” yalnız ayağına pantolonunu geçirmiÅŸ olan Turner, Miranda’nın yanına Bolu Mutlu Son doÄŸru yürüdü ve yatağın kenarına tünedi. “Gitmeme üzülmediÄŸinden emin misin?” “normal olarak üzülüyorum. Burada olmanı tercih ederdim.” Miranda’nın simaına aÄŸlamaklı bir gülümseme yayıldı. “ama bana bir ÅŸey olmaz. Merak etme, hatta kim bilir sen burada yokken çok daha çok iÅŸ yapabilirim çünkü etrafta dikkatimi dağıtacak biri olmayacak.” “Demek ben dikkatini dağıtıyorum.” “Çok. Yine de, ” -utangaç bir halde gülümsedi – “Son zamanlarda pek dikkatimi dağıtmıyordun gerçi.” “
Son yorumlar