Bolu Bayan Masöz Hizmetleri Esra

Bolu Bayan Masöz

Bolu Bayan Masöz Sonraki Hıristiyan hukuku çiftlerin daha sık sex yapmasına izin verdiğindeyse artış başladı. Böylesine büyük demografik değişimlerin elbet bir sürü sebebi vardır ama yapılacak her açıklamanın yalın bir hakikati kabul etmesi gereklidir: Nüfus artışı çoğunlukla cinsel ilişkiye bağlıdır. Yeni binyıldan itibaren ceza kılavuzlarının yerini resmi mahkemelerin uyguladığı genel yasalar aldıysa da ceza kılavuzlarının tesiri yüzyıllarca hissedildi. Seksin üzerine kirli bir koku çöktü ve hepimiz hâlâ o kokuyu alabiliyoruz.

Daha 1980’de Papa II. Jean Paul, eşlerine karşı tutkulu cinsel arzu besleyen evli adamların ahlaken zina kabahatu işlediklerini açıkladı; bu tutumun izleri direkt ortaçağın adım atarına ve ceza kılavuzlarının kasvetli ahlak evrenine kadar gider. [54] Talep Üzerine cinsellik: tecavüz, Evlilik Nafakası ve Droit De Seigneur Ortaasırda tecavüz görmezden gelinmez ama üzerinde fazla durulmazdı. Ancak çok nadir durumlarda bir suç eylemi olarak ciddiye alınırdı. Geç ortaçağ/erken Rönesans döneminin mahkemeleri tecavüzü, olaydan sonrasında saldırganın ve kurbanın evlenmesinin beklendiği bir çiftleşme tarzı olarak görüyordu.

Bolu Bayan Masöz

Bolu Bayan Masöz Tecavüzün açıkça kınandığı yerlerde bile mahkemeler, ya hanımların sekse rıza gösterdiklerine veya olayın yaşandığı koşullarda kadının adama teslim olması gerektiğine hükmederek kabahatu hafifletiyordu. Saldırı tartışmaları öteden beri seksten çok paraya odaklıydı. Roma hukuku tecavüzü bir tür hırsızlık olarak görüyordu: dişi malını muhafızlarının elinden almak. Hanımların atlardan yada mobilyalardan pek farkı yoktu. Hıristiyanlık Roma’da hakim olunca tecavüz, biraz baştan savma olsa da kendi başına cinsel bir suç olarak tekrar tanımlandı fakat hukuk hâlâ kurbanlara karşı çok sertti.

Asil kızların kendi rızalarıyla kaçtıkları saptandığında kendilerini kaçıranlarla birlikte infaz ediliyorlardı. Çoğu vakada tecavüzde rızası olmasa bile hanım, “daha güçlü bir tepki verebilirdi” gerekçesiyle cezalandırılıyordu. Dahası, tevacüzcünün eve girmesine yardım ettikleri anlaşılırsa hizmetçilerin boğazcaına erimiş kurşun dökülüyordu. 6. Yüzyılda Roma İmparatoru Justinian, kadınların kaçırılmasını yada tecavüze uğramasını her sınıftan insan için büyük bir suç saydı. Kurban ailelerine, iş üstünde yakaladıkları takdirde suçluyu öldürme izni verildi. Para cezalarını önlemek için hanımların tecavüzcüleriyle evlenmesi yasaklandı. Bu değişimler saldırıü yalnız mülkiyete değil, kadına karşı da bir suç olarak tanımlaması bakımından önemliydi.